Bütün Ülkelerin proleterleri, Birleşin!
Yoldaşlar,
Büyük komünist İbrahim Kaypakkaya’nın 51. ölüm yıldönümü vesilesiyle, Türkiye’nin komünistlerine, devrimcilerine, proletaryasına ve ezilen halk kitlelerine proletaryanın sınıf selamlarını iletiyoruz! İbrahim Kaypakkaya yoldaş tarafından kurulmuş olan şanlı Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist ve onun önderliğindeki Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu’na kızıl selamlarımızı gönderiyoruz!
İbrahim Kaypakkaya bugün komünistler ve devrimciler tarafından sadece emperyalizme ve revizyonizme karşı mücadelede kararlılık, azim ve cesaret göstermenin ne anlama geldiğinin önemli bir örneği olarak görülmüyor. Aynı zamanda, Marx, Engels, Lenin, Stalin ve Başkan Mao Zedung’un ideolojik kazanımlarına dayanan Marksizm-Leninizm-Maoizm öğretilerinin bir ülkenin somut koşullarına uygulanmasının ne anlama geldiğinin öğretmeni olarak kabul edilmektedir. Zorlu iki çizgi mücadelesinde, proleter çizgiyi Türkiye/Kürdistan’ın o dönemki koşulları için geliştirdi. Türkiye’nin yarı-feodal ve yarı-sömürge karakterini kanıtladı, Kemalizmin gerici rolünü analiz etti ve açıkladı. Devrimin üç aracını, Partiyi, Orduyu ve Birleşik Cepheyi tanımladı. Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını savundu ve Kürt ulusal sorununu Türkiye’de devrim mücadelesinin önemli parçalarından biri olarak tanımladı. Başkan Mao Zedung’un öğretilerine esas alarak, Türkiye’de Halk Savaşı yoluyla Yeni Demokratik Devrimi başlattı.
Mevcut dünya koşullarında, emperyalist savaş tehdidi, yeniden silahlanma ve militarizasyon muazzam bir şekilde ilerletilmektedir. Egemen sınıflar Türkiye’de olduğu gibi birçok ülkede seçim maskaralıklarıyla parlamenter yanılsamaları körüklemek isterken, proletarya ve kitleler giderek onlardan uzaklaşmaktadır. Çelişkilerin yoğunlaşması, kapitalizmin tekelci aşaması olan emperyalizmin genel krizinin derinleşmesi, emperyalist ülkelerde olduğu kadar ezilen ülkelerde de isyanları, kitlesel protestoları, grev dalgalarını kışkırtıyor. Egemenler birçok yerde halklara karşı baskı ve terörü artırmakta, haksız savaşları dayatmaktadır. Aynı zamanda kitlelerde kafa karışıklığı yaratmanın bir aracı olarak devrim saflarında küçük burjuva, liberal ideolojilerin etkin olmasına destek vermektedirler.
İbrahim Kaypakkaya, oportünizm ve revizyonizmin devrim için yarattığı tehlikeyi biliyor ve anlıyordu. Bu tehlikenin tamamen farkında olan Kaypakkaya yoldaş, kadro sorunuyla ilgili olarak şöyle demiştir: “Marksist-Leninist kadrolar hem revizyonizme karşı mücadele içinde hem de pratik eylemin içinden çıkacaktır”. İbrahim Kaypakkaya yoldaş, iki çizgi mücadelesini hiçbir zaman bir zayıflık olarak görmedi; tam tersine, proleter hareketin “kendisini sağ ve “sol” eğilimlerden” ve “bataklığa saplanmaktan kurtarmasını”, böylece “güçlü yanlarını göstermesini” sağlamak için bir araç olarak kullanmada benimsedi.
İbrahim Kaypakkaya yoldaş, iki çizgi mücadelesinin, partinin gelişiminin bilimsel yasası olarak anlaşılması ve bilinçli bir şekilde geliştirilerek yürütülmesi gerektiğini net bir şekilde görmemiz açısından önemli bir örnektir. Komünist Partinin oluşturulması için yürüttüğü mücadelenin Türkiye’de bir benzeri daha yoktur!
İbrahim Kaypakkaya, şanlı TKP/ML’nin kuruluşu için canını verdi ve her zaman sınıf mücadelesinin içinde yaşayacaktır!
- Yaşasın İbrahim Kaypakkaya ve Onun Ölümsüz Mirası!
- Yaşasın TKP/ML, TİKKO ve TMLGB!
- Yaşasın Enternasyonal Komünist Birlik!
- Bütün Ülkelerin Proleterleri, Birleşin!
- Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Devrimci Hareketin Yolu ve Hedefi İçin – Haberci (Avusturya)
Mayıs 2024