Hakkımızda

TKP/ML’YE DAİR;

Türkiye Komünist Hareketi ilk defa Mustafa Suphi yoldaşın önderliğinde 10 Eylül 1920’de partileşmiştir. Komünist çizgide kurulan parti kısa zamanda, alçakça bir komplo sonucunda tüm önderliğini kaybetmiş ve parti önce oportünist daha sonra ise revizyonist bir çizgiye savrulmuştur. Tam 50 yıl boyunca bu çizgide pasifist, revizyonist hattı örgütlemiş ve sınıf mücadelesinde proletarya önderliksiz kalmıştır. İbrahim KAYPAKKAYA’nın TİİKP içinde geliştirdiği mücadele sonucunda kurulan partimiz TKP/ML, Mustafa Suphi yoldaşın önderliğindeki aynı komünist hareketin “yeni” partisidir. İbrahim KAYPAKKAYA yoldaş sadece TİİKP önderliğine karşı değil; tüm revizyonizme, pasifizme, uzlaşmacılığa karşı amansız ve kesintisiz bir mücadele yürütmüş ve yeniden geliştirdiği komünist çizginin önüne konan engelleri 24 Nisan 1972’de TKP/ML’yi kurarak aşmıştır.

İbrahim KAYPAKKAYA önderliğinde komünist çizginin yeniden parti niteliği kazanmasında, aynı dönemde Dünya Komünist Hareketi’ne ışık olmuş Büyük Proleter Kültür Devrimi (BPKD)’nin katkısı belirleyicidir. Mao Zedung önderliğindeki BPKD tüm dünya halklarını kapitalizme mahkum eden ve temsilciliğini Kruşçev önderliğindeki SBKP’nin yaptığı modern revizyonizme, özellikle sosyalist ülkelerdeki sınıf mücadelesinin burjuvazinin çıkarları doğrultusunda gelişmesini amaçlayan ve bunu gerçekleştiren karşı-devrimci harekete karşı Marksizm-Leninizm ve onun üçüncü aşaması olarak gelişen MAOİZM’in kitlelere dayanan tarihteki en ileri devrimidir. BPKD ile Dünya Komünist Hareketi hızla revizyonizmden arınma yoluna girdiğinde İbrahim KAYPAKKAYA yoldaş da bu hareketin Türkiye’deki önderi olmuştur. O Dünya Komünist Hareketi’nin önderleri arasındaki yerini MLM’yi komünist çizgiyi Türkiye gerçekliğinde geliştirerek almıştır.

Yine 1960’ların sonunda dünyada gelişen toplumsal hareketler ve devrimci dalga Türkiye’yi de kuşatmıştır. Çok güçlü ve devrimci zeminde öğrenci gençlik hareketi oluşmuştur. Yine köylü hareketi ve bilhassa işçi sınıfının hareketi söz konusudur. Bu durum ülkede devrimci zemini, devrimci düşünceleri ve komünist tutumun oluşmasını besleyen koşulları yaratmıştır. Bu tabloda 1970 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, KAYPAKKAYA yoldaşın devrimin yolu fikrini netleştiren sonuçlar çıkarmasına neden olmuştur. 1971’de devrimci gençlik önderleri silahlı örgütler ve partiler kurarak mücadeleyi yeni zemine taşımıştır. KAYPAKKAYA yoldaş tüm bu gelişmelerin deneyimlerini sentezlemiş, bu süreçte ideolojik mücadeleyi yoğunlaştırmış ve ideolojik-politik-örgütsel temelde kopuşu sağlayan komünist çıkışı inşa etmiştir.

TKP/ML Türkiye proletaryasının öncü partisi olarak bu şekilde ortaya çıkmıştır.

TKP/ML, Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao’nun eseri olan MARKSİZM-LENİNİZM-MAOİZM tüm insanlığın kurtuluşu yönünde gelişen proletaryanın sınıf mücadelesinin teorisi olarak kabul eder. MLM bu mücadelenin hem ürünü hem de kılavuzudur. MLM bir ideolojidir; ama aynı zamanda tarih bilimidir. Çünkü o tüm tarihin, tarih içindeki bütün sınıf mücadelesinin, özellikle de proletaryanın ve emekçi kitlelerin devrimci hareketinin incelenmesine ve kavranmasına dayanır. MLM yeterli, yetkin ve sonuna kadar devrimci tek toplum teorisidir: tüm halkların proletarya önderliğindeki kurtuluşunu öngörür ve bunun için, süren sınıf mücadelesine yol gösterir.

Bu yaklaşımdan dolayı TKP/ML Enternasyonal Proletaryanın Türkiye Temsilcisidir.

Yarı-feodal ve yarı-sömürge toplum düzenindeki Türkiye’de devrimin asgari programı Yeni Demokratik Devrim’dir (Demokratik Halk Devrimi).

Yarı-feodal ve yarı-sömürge toplumlarda başlıca dört çelişme etkin rol oynamaktadır. Bu çelişmeler şunlardır: 1- Emperyalizm ile geniş halk yığınları arasındaki çelişme, 2- Feodalizmle halk yığınları arasındaki çelişme, 3- Burjuvazi ile proletarya arasındaki çelişme, 4- Hakim sınıfların kendi aralarındaki çelişme. Yarı-feodal ve yarı-sömürge ülkelerde başka birçok çelişme ve her bir ülkenin özgün koşulları olmakla beraber bu dört çelişme bu ülkelerde geçerli olan Demokratik Halk Devrimi’nin niteliğini ve doğrultusunu belirleyen başlıca çelişmelerdir.

Emperyalizm ile yarı-sömürge ülke halkı arasındaki çelişmenin çözüm yolu emperyalizmi kovmak üzere, bağımsızlık için ulusal mücadeledir. Feodalizm ile halk arasındaki çelişmenin çözüm yolu ise feodalizme karşı devrimci iç savaştır. Ulusal mücadele ile devrimci iç savaş birbirine sıkı sıkıya ve kopmaz bağlarla bağlıdır. Bu iki çelişmeden bazen biri bazen diğeri ön plana çıkabilir. Emperyalizmin dolaylı yönetimi altında bulunan yarı-sömürge ve yarı-feodal ülkelerde baş çelişme feodalizmle halk arasındaki çelişmedir. Emperyalizmin askeri işgalinde aynı ülkelerde emperyalizm ile halk arasındaki çelişme ön plana çıkar ve baş çelişme haline gelir. Birbirlerinin dayanağı olan feodalizmin ve emperyalizmin halk üzerindeki en gerici nitelikteki baskısına Demokratik Halk Devrimi ile son verilecektir. Hakim sınıfların iktidarına son verildiğinde bu çelişme de çözülmüş olacaktır.

TKP/ML, “karşı-devrimci şiddeti alt etmenin yolu devrimci şiddettir” yaklaşımına sıkı şekilde bağlıdır. Demokratik Halk Devrimi’nin ise uzun ve çetin bir Halk Savaşı ile başarılacağını savunur. Halk Savaşımız üç aşamadan oluşur: Stratejik Savunma, Stratejik Denge, Stratejik Saldırı.

Ülkemizde Halk Savaşı bir köylü savaşı olacaktır. Proletarya Partisi yoksul ve orta köylülere dayanarak köylük bölgelerde silahlı mücadeleyi geliştirecek, buralarda kurtarılmış alanlar yaratacak, bu alanlar Uzun Süreli Halk Savaşı Stratejisi ile genişletilerek, buralardan büyük şehirler kuşatılacak ve en sonunda şehirlerdeki toplu ayaklanmayla ülke çapında denetim sağlanıp iktidar halka geçecektir. Halk Savaşı uzun süreli bir savaş olarak gerçekleşecek, Halk Kurtuluş Ordusu da bu savaş içinde inşa edilecektir. Yine bu uzun süreli savaş içinde işçi sınıfı, köylüler, şehir küçük-burjuvazisi ve ulusal burjuvaziden meydana gelen Halkın Birleşik Cephesi kurulacaktır. Halkın Birleşik Cephesi işçi sınıfı önderliğinde ve işçi-köylü temel ittifakı üzerinde kurulur. Devrimimizin sonunda kurulacak iktidar proletarya önderliğindeki Demokratik Halk Diktatörlüğü olacaktır.

Türkiye proletaryası enternasyonal proletaryanın bir parçasıdır, onun çıkarları enternasyonal proletaryanın komünizme doğru mücadelesi ile uyumludur. Partimiz bu çıkarları temel alıp gerçekleştirdiği oranda komünizme hizmet eder. Partimizin komünist niteliğini belirleyen bu özelliktir. Komünist toplum, proletaryanın her bir ülkedeki sosyalizm için sınıf mücadelesinin nihai sonucu olacaktır. Bu bağlamda asgari devrim hedefimiz olan Yeni Demokratik Devrim’den Sosyalizme ve oradan Komünizme doğru devrimlerle ilerleyen bir tarihsel rol ve sorumluluk ile partimiz sınıf mücadelesi ve toplumsal ilerleme anlayışını benimser.

Partimiz 1972 yılından bugüne 49 yıllık tarihinde İbrahim KAYPAKKAYA yoldaşın belirlediği siyasi çizgiyi benimseyerek hareket etmiştir. Bu eksende 1978, 1981, 1988, 1991, 1993, 1995, 2002, 2007’de 8 Konferans gerçekleştirerek sınıf mücadelesinde parti iradesini örgütlemiştir. 2019’da ise tarihindeki ilk Kongresini gerçekleştirerek, KAYPAKKAYA çizgisini program düzeyinde sistemleştirmiş, 49 yıllık gelişmeler ve deneyim doğrultusunda KAYPAKKAYA yoldaşın hattının devamı yönünde irade belirlemiştir.

49 yıllık tarihsel süreçte Partimiz Kurucu önderi İbrahim KAYPAKKAYA ve Parti Genel sekreterleri; Süleyman CİHAN, Kazım ÇELİK ve Mehmet DEMİRDAĞ’ı , onlarca parti kadrosunu ve yüzlerce savaşçısını faşist diktatörlüğe karşı yürüttüğü savaşta kaybetmiştir. Partimiz Stalin yoldaşın ölümüyle birlikte başlayan sosyalizmden geri dönüşlerin Mao Zedung yoldaşın ölümüyle birlikte tamamlanması sürecinde Komünizm bayrağını asla yere düşürmemiştir. Sosyalizmde geriye dönüşlerin yarattığı çok kapsamlı ideolojik saldırıları karşısında, proletaryanın çıkarlarını, MLM ilkelerini, devrimin yoluna dair Halk Savaşı Stratejisini terk etmemiştir. Proletaryanın politik yenilgi döneminde onun çıkarlarını ülke topraklarında en üst düzeyde temsil etmede, onun dünya görüşü ve komünizm yürüyüşünde ilkesel düzeyde tavizsiz bir duruşla şehitler vererek ilerlemiştir.

Partimiz 49 yıllık tarihinde birçok sağ ve sol sapma, hizip ve darbe süreciyle karşılaşmıştır. 1988’de Kır Küçük-Burjuvazisinin Sol Kanat Temsilcisi, Salt Askeri Bakış Açısının ürünü DABK hizipçi ve parti anlayışını yok sayan bir yaklaşımla partiden kopmuştur. Yine 1994’de parti önderliğinde ciddi bir güce ulaşan Salt Askeri Bakış Açısı, parti anlayışı ve çizgisine karşı örgütsel darbe gerçekleştirmiştir. Parti bu ağır darbe sürecinde yeniden örgütlenmiş ve MLM hatta ayakları üzerine dikilmiştir. Son olarak partiye yönelen düşman darbesinin yarattığı boşluğu fırsata çeviren yurt dışı merkezli, parti anlayışında ve mücadele çizgisinde tasfiyeci sağ hattı savunan bir hizip ortaya çıkmıştır. Mücadeleci ve devrimci yanı zayıf olan bu parti ve savaş kaçkını güruh 2017’de partiden kopmuştur. 1972’den bu yana irili ufaklı birçok sağ ve sol darbeyle, hiziple parti çizgisine yönelik saldırılar gerçekleşmiş ve partimiz bu mücadelelerde çizgisine daha güçlü sarılarak çıkmıştır.

 

Partimiz 1972’den bugüne Komünizm davasından asla vazgeçmemiştir. Halk Savaşı Stratejisi ve ona bağlı olarak gerilla mücadelesinde süreklilik sağlayarak sınıf mücadelesinin ülkemizdeki ana halkasına ve gerekliliğine bağlı kalmıştır. Partinin temel ilkeleri, iki çizgi mücadelesi, illegal yapısından taviz vermemiştir. 1972’den bugüne devrimin taktiklerine dair bir dizi politika ve yönelim belirleyerek her gelişmeye proletaryanın temsiliyetiyle müdahil olmuştur. Her türlü reformist, revizyonist, oportünist, Troçkist, tasfiyeci ve anti-MLM akımlarla aktif ve açık ideolojik mücadele sürdürmüştür, sürdürmeye devam etmektedir. Bu birikim ve deneyimle bugün sınıf mücadelesine dair temel görevlerini yerine getirme iradesini sürdürmektedir.

Halk Ordusu TİKKO ve gençlik örgütlenmesi TMLGB aktif ve örgütlü çalışmasıyla parti önderliğinde sorumluluklarını yerine getirmektedir.

Yaşasın MARKSİZM-LENİNİZM-MAOİZM’in Işıklı Yolunda Yürüyen Partimiz TKP/ML.

Welcome Back!

Login to your account below

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Add New Playlist