Ölümsüzleştiği Tarih: 23 Ağustos 1992
1957 Çorum doğumlu olan Dursun Erkul, 1980 öncesi mücadeleye, 1990’da da gerillaya katıldı. TKP/ML üyesi, TİKKO Bölge Komutanlığı Üyesi olan Dursun Erkul, gerillanın Cemil’iydi.
Tecrübeli ve militandı.. Taa çocukken Dersim’de soluduğu nefesini, Partizanlaştığmda Karadeniz dağlarına da taşıdı. Artvin Şavşat halkının gönlüne taht kurdu… İlk gençlik yıllarında Keçiören Kuşcağız mahallesinde yoksul gecekondulu Ankaralılar kadar sevdi O’nu Karadeniz. Halkımızın “Filinta gibi yakışıklı devrimcisi” Dursun Erkul, Kepir yaylasında ölümsüzleşti.
KEPİR ÇATIŞMASI
23 Ağustos 1992 günü on kişilik bir TİKKO birliği, Ovacık’ın Kepir Yaylası Mevkiinde bir ihbar sonucu pusuya düşürülür. Çatışma 12 saat sürer. TİKKO üyeleri Yıldız Ayrıç, İmam Cem işitmez, Akın Uzun ve TKP/ML üyesi, Komutan Dursun Erkul, ilk çatışma sırasında şehit düşer. Meral Gezer ise yaralı ele geçirilerek işkencede katledilir. Çatışmayla ilgili TİKKO Mıntıka Komutanlığı 29 Ağustos 92 tarihinde yazılı bir açıklama yaparak şunları söyledi:
“23 Ağustos 1992 tarihinde TİKKO’ya bağlı bir gerilla birliğimiz Ovacık’ın Kepir Yaylası Mevkiinde ağzı salyalı paralı ajanların ihbarı sonucu pusuya düşürülüp, 4 yoldaşımız şehit, bir bayan yoldaşımız da yaralı olarak esir düşmüştür. Düşman her zaman olduğu gibi kayıplarını gizlemiştir. Gündüz saat 12:15’te başlayan çatışma kesintisiz olarak gece saat 24:00’ e kadar devam etmiştir. 12 saat süren çatışmada düşmanın yoğun havan, roket, makineli tüfek ve havadan da 4 helikopterle hava harekatına karşı ferdi silahlarıyla cevap veren gerillalarımızın direnişi karşısında aciz düşen düşman, çatışma sonrasında gerici bazı kesimleri de yanına alarak, ‘teröristler yaylada bulunan çocukları siper ettiler, koyun sürüsü içine kaçtılar, koyun ve çocuklar ölmesin diye ateş etmedik’ propagandasına başladılar. Halbuki çatışma çadırlardan beş yüz metre uzaklıkta düzlük bir alanda başlamıştır. Düşman güçleri yaylacının ölen koyun sürüsüne ne cevap verecek, delik deşik olan koyun postlarının birer delil olduğunu unutmasınlar…”