Elli yıl önce, 1972’de büyük komünist önder İbrahim Kaypakkaya, Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist’i (TKP/ML) kurdu. Yoldaşlarıyla birlikte, Türkiye’de her ülkenin proletaryasının tarihsel görevini üstlendi: Devrim partisini inşa etmek ve kırmızı bayrağı yeni zaferlere yükseltmek.
TKP/ML, Eylül 1920’de Mustafa Suphi tarafından kurulan ve hemen bastırılan Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) devamıdır. TKP/ML sayesinde TKP tarafından aydınlatılan meşale, yeniden canlandırıldı ve komünizm, Türkiye’de partisini yeniden kazandı.
TKP/ML, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan koşullarda kuruldu. 1966’da Çin’den gelen Büyük Proleter Kültür Devrimi dünya çapında yayıldı. Tüm dünyada büyük bir isyan yılı olan 1968 hareketi Türkiye’de kitleleri harekete geçirdi. Gençlik emperyalizme, özellikle ABD emperyalizmine, faşizme karşı ve devrim için sloganlar haykırdı. 15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı, İstanbul sokaklarına girdi ve baskıya karşı dirençli barikatlar kurdu.
1970’lerin başlangıcı, devrim rüzgarının Türkiye’de estiğini kanıtlayan olaylarla yaşandı. Bu volkanik mücadele patlamasında İbrahim Kaypakkaya, TKP/ML ideolojisinin Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ürünü olduğunu vurguladı. Ülkedeki tüm küçük burjuva örgütleri ile ayrım çizgisi çizildi: TKP/ML, maceracılık ve fokoizme karşı Halk Savaşı’nı benimsemekte, Türkiye’nin yarı sömürge yarı-feodal yapısını yıkan Yeni Demokratik Devrim’e ihtiyacı olduğunu ileri sürmekte, Kemalizm’in faşizm olduğu gerçeğini ortaya çıkarmakta ve Kürt ulusuna Marksist bakışı ortaya koymaktadır. Özetle TKP/ML, 50 yıl boyunca Marksizm’i çiğneyen herkese karşı Marksist yol gösterici çizgisini inşa etti. Bütün bunlar, İbrahim Kaypakkaya ve partisi tarafından, proletarya ve köylülüğün devrimci birliğini ezmek isteyen faşist hükümetin en kötü baskı koşulları altında yapıldı.
Doğumundan sonra TKP/ML, halkı Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) ile silahlandırdı. Büyük devrimci silahlı mücadele dalgası Türkiye’yi sarstı. İbrahim Kaypakkaya, 18 Mayıs 1973’te faşist Türk Devleti’nin en kötü işkencecileri ile katledilene kadar partiyi savundu. O, sadece 24 yaşındaydı.
Komünist Partiyi yeniden oluşturma tarihsel görevinin bize yüklendiği Fransa’dan, 50 yıl önce TKP/ML’nin kahramanca kuruluşunu ve bugüne kadar devam edişini, 2019’da düzenlenen 1. Kongresi’ni ve Türkiye’deki kitlelerin Uzun Süreli Halk Savaşı’nı selamlamak istiyoruz. Özellikle Komünistlerin baskıyla ve katliamlarla hedeflendiği bu dönemde, en zor koşullarda düzenlenen 1. Kongre, devrim için önemli bir adımdır.
Özellikle Türkiye kitlelerine olan inancını ve Türkiye’deki devrimin bir bütün olarak dünya proleter devrimi için önemini gösteren Halk Savaşı’nda devam eden partinin çizgisini kutluyoruz. Komünist kuşaklar kanlarını, terlerini ve sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada sınıf kurtuluşunun hizmetine adadılar. TKP/ML’nin ve kadrolarının bu sürece katkısı bizi gururlandırıyor. Gerilla savaşının önünde duran tüm engeller nihayet aşıldı. Kaçkıncılık, tasfiyecilik, kaçınılmaz yenilgiler… parti çizgisi tarafından 50 yıl boyunca duraksız bir şekilde yenildiler! Bizim de şehitlerimiz olan Türkiye Devrimi’nin şehitleri, enternasyonal proletaryanın şehitleri, sömürülen herkesin kurtuluşu için savaşarak düştüler. Onları selamlıyoruz çünkü devam eden mücadelemizde ölümsüzleştiler!
TKP/ML, Marksizmin üçüncü ve en yüksek aşaması Marksizm-Leninizm-Maoizm (MLM) ideolojisi ile silahlanmamış olsaydı, Halk Savaşı’ndaki bu inatçı çizgi ve uzun ömürlülük imkansızlaşırdı. İbrahim Kaypakkaya Başkan Mao’nun en iyi öğrencilerinden biriydi. TKP/ML ve dünyadaki tüm Maoistler, İbrahim Kaypakkaya’nın öğrencileridir. Proletarya ideolojisine değişmez bağlılık, düşman tarafından her an devrimci yolumuza konan korkunç engellerin üstesinden gelmek için somut koşulumuzdur. Maoizm, 1848’den bugüne kadar kesintisiz olarak geliştirilen uluslararası proletarya tarafından bize verilen en yüksek teoridir. Acil görevlerimize sarılmak için her zaman ideolojimizin ilkelerinden başlamalıyız. Bu, TKP/ML’nin tüm dünyadaki komünistlere verdiği bir derstir. Dünyanın ezilen halklarının yaşamını kar için emen burjuvazi, feodalizmin tüm kalıntıları ve bu kepaze terörist hükümetin tümü proleter ideolojimiz tarafından yok ediliyor. Emperyalizmin genel krizi Maoizm tarafından yok edilmelidir, çünkü Maoizm, sömürücü sınıfların elinden gücü örgütleyen ve yükselen uluslararası bir sınıfın cevabıdır.
Avrupa’da bir emperyalist savaşta yaşadığımız için, bu ders daha da önemlidir. Dünyayı kendi aralarında bölen emperyalist güçler tarafından dünya halklarının ezilmesi sarsıcıdır. Bu durum Asya, Latin Amerika, Afrika ve şimdi Avrupa’daki diğer birçok kişi arasında Ukrayna’daki durumun gösterdiği gibi daha şiddetli, daha acil, daha patlayıcıdır. Tüm ülkelerin burjuvazisi, proletarya ve halk kitlelerinden milyarlarca yoldaşımızın kitlesel işsizlik, sefil ücretler, topraksızlaştırma ve fiyat artışlarının ortasında sömürüsünü artırmaktadır. Emperyalist zalimler birbirlerine savaş ve yıkım hayalleriyle bakar. Bu kararsız, gerici ve karşı-devrimci düzen, kurtuluşunu isteyen sınıfın saldırısıyla ve direnişiyle karşı karşıya kalmadan hayatını sürdüremez. Baskının olduğu yerde direnç vardır! İsyan etmek meşrudur!
TKP/ML’nin 1. Kongresi Komünistlere çağrıdır: “Şimdi bir adım atma zamanı! Şimdi oturanın ayağa kalkma, ayaktakinin yürüme, yürüyenin koşma zamanıdır.”
Bu çağrı sınırların ötesine geçmiştir ve Fransa’da olduğu gibi Türkiye’de ve diğer her yerde geçerlidir. Enternasyonal proletarya, dünyanın her yerinde emperyalizmi yenmek için partilerine, taburlarına, silahlarına ihtiyaç duyuyor. Bu görevi üstlenmeliyiz.
İnancımız, TKP/ML’nin Türkiye’de Devrim Partisi olduğu ve kızıl bayrağımızı Türkiye’de şimdikinden daha yüksekte dalgalandıracağıdır!
– Yaşasın 50 Yıl Önce Türkiye’deki Komünizmin Kızıl Bayrağını Yükselten TKP/ML!
– Yaşasın TKP/ML’nin Kurucusu, Önderi ve Kuramcısı İbrahim Kaypakkaya!
– Şan Olsun Komünizm Yolunda Ölümsüzleşen Yoldaşlarımıza!
– Yaşasın Halk Savaşı!
– Yaşayan Proletarya Enternasyonalizmi!
– Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Maoist Komünist Parti-Fransa
Nisan 2022