YAŞASIN KIZIL BİR MAYIS!
Bu yılki 1 Mayıs, 1886 Şikago’sundan 135 yıl sonra yine, kapitalizmin barbarlığına ve emperyalizmin tehlikelerine karşı tüm dünyadaki işçiler için bir direniş çağrısıdır!
Bu 1 Mayıs tüm dünya halklarını 1 yılı aşkın süren pandemi sürecinde buldu. Salgını bahane ederek, kapitalist-emperyalist sistemin dünyanın her köşesinde halkların işçi ve demokratik haklarına şiddetle saldırdığı 1 yıl!
Tüm dünyada işçi sınıfı, pandeminin sistem tarafından ölümcül bir şekilde yönetilmesiyle karşı karşıya. Pandemi süreci, içinde bulunduğumuz sistemin, dünya çapında işçi sınıfının 100 yıldır kazandığı zaferlere ve haklara saldırması ve onları elinden alması için bir fırsattır. Bir yanda toplu çalışma alanlarında ve fabrikalarda virüse karşı alınması gereken önlemlere gösterilen kayıtsızlık, diğer yanda doktor ve personel alımındaki yetersizlik! Kapitalizm ve emperyalizmin halklara ve işçi sınıfına vaad ettiği tek şey, ölüm, yoksulluk, işsizlik, sömürü ve savaş!
Emperyalistlerin dünyadaki çekişmeleri halklar için gittikçe daha tehlikeli hale geliyor! Salgın, emperyalistler arasındaki rekabeti daha yoğun, daha çekişmeli hale getirdi. ABD-Rusya-Çin-AB arasındaki rekabet Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz’den, Kafkasya ve Ukrayna’ya kadar halkları kendi çıkarlarının içinde boğuyor! Halklar için tehlikeli ve kanlı günler doğuyor!
Aynı şekilde yaşadığımız bölgedeki durum da, Yunanistan ve faşist Türkiyenin bağımlı egemen sınıflarının arasındaki rekabetin bir ifadesi. Her iki taraf da, kendi çıkarları için, halklarımızı her geçen gün daha tehlikeli hale gelen savaş planlarına alet ediyor. Milliyetçiliği kullanarak, Amerikalı ve Avrupalı emperyalistlere bağımlılıkları konusunda daha rahat müzakere etmek için iki halk arasına nefret tohumları ekiyorlar.
Ege’nin her iki tarafında da hemfikir olunan nokta, halklara, işçi sınıfına ve gençlere yönelik saldırı! Her iki ülkede de işçi hakları, halkın virüse karşı tedavi ve koruma hakkı ile gençlerin okuma, eğitim alma ve demokratik özgürlüklere sahip olma hakları ihlal ediliyor!
Aynı zamanda, bütün bu çekişmelerin, savaşların sonuçlarını ve emperyalizmin ekonomik saldırısının bedelini en bariz ve trajik şekilde ödeyen, mülteciler ve yerlerinden edilenler oluyor! Ege’nin her iki kıyısında da hapis ve zulüm onları bekliyor. Yunanistan ve Türkiye’nin gerici ve bağımlı rejimleri, halklara karşı düşmanlıklarını sürekli olarak yoğunlaştırıyor ve döktüğü faşist zehri yerlerinden edilmiş ve mültecilere karşı tekrar tekrar kullanıyor. Faşist Türk devleti son altı yılda maceracılığı yoğunlaştırdı ve şovenizmi halk kitlelerine karşı toplam saldırının en işlevsel aracı haline getirdi. Gerici Yunan egemen sınıfı milliyetçiliği ve faşistleşme eğilimini kamusal ve politik yaşamda yoğunlaştırmaktadır.
“İki ülkede de halkın ve işçi sınıfının ayıracak hiçbir şeyi yok! Tüm dünyada olduğu gibi, kızıl 1 Mayıs vesilesiyle direnmeli, çalışma, sağlık, eğitim hakları için, bağımsızlık ve barış için mücadele etmelidir!
1 Mayıs, bölge halklarının izlemesi gereken yolu bize gösteriyor!
Sömürüsüz bir toplum için! Halkların, sermayenin işçi sınıfına saldırısına karşı tek yolu, devrim ve sosyalizmdir!
Halkların savaş tehlikesi ve emperyalistlere bağımlı olmadan yaşaması için! Emperyalizme, savaşa, milliyetçiliğe, yerel egemen sınıfların gerici rekabetlerine karşı, bölge halklarının ortak mücadelesi!
YAŞASIN KIZIL 1 MAYIS!
SERMAYENİN SALDIRISINA KARŞI DİRENİŞ – PERSPEKTİFİMİZ DEVRİM VE SOSYALİZMDİR!
EMPERYALİZME VE SAVAŞA KARŞI HALKLARIN ORTAK MÜCADELESİ!
ΚΚΕ(μ-λ) – Yunanistan Komünist Partisi (marksist-leninist)
TKP/ML – Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist
1 MAYIS 2021