Proletarya partisi saflarında yaşanan tartışmalara ilişkin, YD… Hapishanelerindeki ….. tutsak Partizanların Şubat 2017 tarihinde „Partimiz kamuoyuna zorunlu açıklama „ başlığıyla yolladıkları açıklamayı ve takındıkları tavrı yayımlıyoruz. Proletarya partisi saflarında, çevresinde yürüyen ve artık kamuoyuna da yansıyan/ yansıtılan sorunlara ve tartışmalara, sınırlı olanaklarıyla katkı vererek, sorunların çözümüne ilişkin tavır belirlemeleri, duyarlı davranmaları da sürecin özgünlüğüne ve çözümüne katkı yapması açısından ayrıca anlamlı ve önemli bir yerde durmaktadır.
Yoldaşlar,
Partimiz aktivistleri ve taraftarları bir kez daha tarihsel sorumluluk ve bilinçle sınanmak, tavır takınmak zorunda bırakılmıştır. Nedenlerden bağımsız olarak, partimizin ve partimiz kitlesinin böyle bir dönemde „sınanma sürecine“ sokulması bizim açımızdan kabul edilemez bir durumdur.
Partimiz aktivistleri ve Partimize gönül verenler, aynı zamanda Partimizin gerçek sahibidirler. Sahip olduğumuz, parçası olmaktan her zaman gurur ve onur duyduğumuz Partizan gelenek ve değerleri şehitlerimiz başta olma üzere, hepimiz şu veya bu oranda katkıları ile oluşmuştur. Bizlerin dışında yaratılan değerlerden bahsetmiyoruz. Bizim olan, her parçasında emeğimiz ve alınterimiz olan bir değerler bütünüdür, söz konusu olan. Bu bütünlüğün bozulmasına, parçalanmasına, değer kaybına izin vermek, en başta kendi yarattığımız değerlere, kendi emeğimize büyük bir saygısızlıktır. Bundan dolayıdır, parti bilinci ve sorumluluğu gereği, bu açıklamayı bir zaruret olarak görüyoruz.
Yoldaşlar, içinde bulunduğumuz koşullardan dolayı yaşanan sürece, şimdiye kadar direkt müdahale de bulunmadık ve bulunmanın da gerekli olmadığına inanıyorduk.
İnancımız ve beklentimiz 15 Nisan operasyonuyla düşmanın Partimizde yaratmak istediği “irade yitimi” ni dışarıda kalan yoldaşların en kısa zamanda aşacağı ve düşmanın tüm beklentilerini boşa çıkaracağı yönündeydi. Gelinen aşamada üzülerek tanık oluyoruz ki, unutulması gereken veya sürecin hassasiyetinden kaynaklı ertelenmesi zorunlu olan, yılların biriktirdiği sorunlar, Partimizin içinde bulunduğu zor dönemin önüne konuyor, çözümsüz bir şekilde tüzük, yetki ve yetkisizlik tartışmaları yürütülüyor.
Defalarca tanık olduk, birebir yaşadık, bu gibi süreçler oldukça sancılı süreçlerdir.
Duyarlılığın en yüksek seviyede seyrettiği tartışmalarda, kimi zaman geri dönülmesi güç, hatta imkansız yaklaşımlar, karamalar veya deşifrasyonlar yaşanabilmektedir. Böylesi süreçlerde bizim üzerimize düşen, Partimizin tüm değerlerini korumak, sahiplenmek, yok edilmelerine engel olmak, ama bunu ilkeler üzerinden ve partimize yakışır yöntem ve araçlarla yapmaktır.
Yoldaşlar, planlanan …nin arifesinde yaşanan düşman saldırısına rağmen „PMK“ üyelerinin çoğunluğu dışarıda kalmıştır. Partimizin daha önceki süreçlerde de yaşadığı üzere iki konferans arasında yetkilendirilen PMK nın, bir sonraki konferans zamanında yapılmadığı durumlarda, kağıt üzerindeki görev süresinin çok üstünde, PMK olarak varlığını meşru bir biçimde sürdürmesi Partimiz yazılı olmayan teammülleri içindedir.
Partimiz aktivistlerinin ve Parti kitlesinin öncelikle görmesi gereken nokta şurasıdır. Yapılan tartışmalarda 8. K da seçilen PMK nın, tüzük gereği görev süresinin dolduğu ve 8. K in önce devrettiği „irade“ yi, „yetki“ yi kullanamayacağı dillendiriliyor. Bu durumda bizim beklentimiz, aynı yoldaşların „yetkisiz“ ve „iradesiz“ konuma gelmiş olan 8. PMK nın atadığı tüm organların da (adlarını yazmaya gerek duymuyoruz), 8. PMK nın onlara verdiği yetkileri kullanamayacaklarını gayet net olarak söylemeleriydi. Öyle ya tüzükte yazılanlar hepimiz için geçerlidir. Ama yaşananlara baktığımızda, çeşitli konularda açıklama yaparken, kimi bildirileri yazarken (hiç yetkileri olmadığı halde geçici organlar atarken) bu parti organlarımız imzalarını rahatlıkla kullanıyorlar.Seçilenlerin yetkisiz olduğu durumlarda atananların yetkilerini kullanabilecekleri, Partimizin tüzüğünün neresinde yazıyor .
Yoldaşlar,
Olaylara mekanik yaklaşarak Partimizin tüzüğünün gereği PMK nın „görev süresi dolmuştur“ ve „yetkisizdir“ demek, görev süresi dolan PMK nın atadığı tüm organların da „ görev süreleri dolmuştur“ ve „yetkisizdir“ demektir. Yani kurşunu kendi ayağımıza sıkmaktır. Bu tarzdaki yaklaşımların başta Partimiz olmak üzere kimseye yarar sağlamayacağı gayet nettir. Bu tartışmaları, derinleştirmek, Partimiz saflarında sorunları çözmeyeceği gibi , daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüştürür.
Bizlerin somut önerileri :
En kısa zaman içinde PMK nın oluşturacağı bir komisyon ile iradeye gidilmeli. Sorunların çözümü o platformda aranmalı ve Platformda şekillenecek olan yeni Merkezi iradeye herkes tabi olmalıdır.
O zamana dek P.birliğine karşı ayrılıkçı- hizipçi disiplinsiz tavırlar içinde olan arkadaşlara tavır takınılarak parti dışı oldukları ilan edilmeli.
Yoldaşlar,
Yaşananlar gösteriyor ki, uluslararası planlanan bir komplo ile, düşman, Partimizi bir kaos ortamına sürüklemeye çalışmaktadır. Bu süreçte bizim istemimiz, tüm yoldaşlarımızın sağduyulu olmaları , fevri ve bireysel çıkışlardan sakınmaları, yaşanaları bir tarafa koyup, Partimiz teamüllerini, klavuz alarak, asgari müştereklerde birleşerek partimiz içinde bulunduğu durumdan kurtarılmasıdır.
Birlik Mücadele Zafer ! ruhuyla Partimizin birliğini koruyalım !
Yaşasın Part birliğimiz, Parti İrademiz !
Yaşasın Partimiz ve önderliğindeki Ordumuz ve Gençlik Örgütümüz !
Yaşasın Marksizm Leninizm Maoizm !
*Yd. Hapishanelerinden 5 Tutsak Partizan*